Batman’da çocuk yaşlarda geçirdiği trafik kazasında bir bacağı diz altından kesilerek protez takılan 27 yaşındaki Gökhan Daş, tedavisini yapan doktordan etkilenerek bu mesleği yapma hayaline Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak adım attı.
Batman’da çocuk yaşlarda geçirdiği trafik kazasında bir bacağı diz altından kesilerek protez takılan 27 yaşındaki Gökhan Daş, tedavisini yapan doktordan etkilenerek bu mesleği yapma hayaline Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak adım attı.
Yaklaşık 15 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan Daş’ın, kaldırıldığı hastanede sol bacağı diz altından kesildi.
Tedavisini yapan doktoru örnek alan Daş, hekim olmaya karar verdi. Protez takılan Daş, tedavi sürecinin ardından, ara verdiği eğitimine büyük bir gayretle devam etti.
Daş, lise eğitiminin ardından ikinci kez girdiği üniversite sınavında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı.
Üniversite 4. sınıf öğrencisi Daş, stajyer doktor olarak fakülte hastanesinde hastalara şifa olmak için çaba harcıyor.
“Hayallerimi yaşadığım için çok mutluyum”
Gökhan Daş, AA muhabirine, 2006’da mevsimlik fındık işçiliği için ailesiyle gittiği Giresun’dan dönerken geçirdiği trafik kazası sonrası bacağını kaybettiğini söyledi.
Uzun süren bir tedavi süreci geçirdiğini aktaran Daş, “Doktorlarla çok fazla diyalog kurdum. Sürekli bana moral veren ve tedavimi yapan Serdar Çorakoğlu vardı. Onun bana yaklaşımları, davranış tarzı, insani tavırları beni çok etkiledi. Doktorluk mesleğini seçmemin sebebi de o hocamın bana yaklaşım ve tavırları. Benim içimde de vardı ama hocamın tavırları beni mesleği yapmam konusunda kararlı kıldı.” diye konuştu.
Daş, tedavi sürecinin ardından eğitimine kaldığı yerden devam ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Doktor olmak istiyordum, kendimi bu mesleğe ait hissediyordum. Doktor olmak için sınavlara hazırlanmaya başladım. Hedeflerim vardı, kafamda kurduğum dünya için bir çabam vardı. Sabrettim, çalıştım başarmak için uğraş verdim. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Burada olduğum için hayallerimi yaşadığım için çok mutluyum. Her gün bu kapıdan girip çıkmak bile beni gururlandırıyor.
En büyük miras bir göz, bir kalp değil. En büyük miras akıldır. Hiç bir uzvunuz olmasa bile aklınız varsa kendinizi bir yerlere getirebilirsiniz. Çok şükür engelime rağmen bir şeye gayret ettiğimde neticesini alabiliyorum. Gayret gösteriyoruz, çaba sarf ediyoruz. Bunun karşılığını görmek bizi mutlu ediyor. İnsanlara yardımcı olmak çok güzel. İnsanlara yardımcı olabilmek duygusu çok güzel çünkü insanlık namına bir misyonumuzun olduğunu düşünüyorum. Bu misyonu yerine getirmek de çok tatminkar.”
“Engellilik durumunuzu kendinize engel olarak görmeyin”
Engelli bireylere sosyal hayatın içerisinde yer alma tavsiyesinde bulunan Daş, “Kaza geçirdiğimde asla bisiklete binemeyeceğimi düşündüm ama denedim ve biniyorum. Paraşütle atlıyorum, rafting yapıyorum. Ben bu sorunu engel olarak görmedim. Bu, kabul edilmiş bir gerçeğiniz oluyor. Ön yargıyı yenip hayatınızı güzelleştirmeniz gerekiyor. Engellilik durumunuzu kendinize engel olarak görmeyin. Kendinizi kendiniz gibi görün ve problemlerinizi bu şekilde aşın.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA