Çocukları terör örgütü PKK tarafından zorla dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP’yi sorumlu tutarak Diyarbakır’daki il binası önünde evlat nöbeti tutan ailelerin nöbeti 825.
Çocukları terör örgütü PKK tarafından zorla dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP’yi sorumlu tutarak Diyarbakır’daki il binası önünde evlat nöbeti tutan ailelerin nöbeti 825. gününde sürerken, evlat nöbetindeki baba Celil Begdaş, çocuklarının HDP tarafından kandırılmadığını gasp edildiğini iddia ederek, İçişleri bakanlığına çağrıda bulundu. Baba Begdaş, “HDP il binasına bakacak tahammülümüz kalmadı, binayı ya yıkın yada sağlık ocağı yapın. Sizler yapmazsanız gerekirse biz burada bulunan anne ile babalar binayı yıkarız” dedi.
Çocukları terör örgütü PKK tarafından zorla dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP’yi sorumlu tutarak Diyarbakır’daki il binası önünde evlat nöbeti tutan ailelerin nöbeti 825. gününde devam ederken, evlat nöbetindeki baba Celil Begdaş, HDP’ye sert tepki gösterdi.
“Binayı devlet yıkmaz ise biz yıkacağız”
HDP il binasını artık görmek istemediklerini isteyen baba Begdaş, “Benim oğlum 2019 Mayıs’ta bu binadan gitti. Biz şimdiye kadar diyorduk çocuklarımız kandırılmış. Bu saatten sonra yani dünden itibaren çocuklarımız kandırılmamış, gasp edilmiş. Bunu bütün Türkiye bilsin, bütün dünya bilsin. Bizim çocuklarımız gasp edildi. Gelen çocuklar söyledi bize. Şu anda benim oğlumun yeri çok zor. Benim oğlum derken bütün ana babalarının öyle çok zor. Niye? Ağabeyler rahatsız oldular bizden. Terk ettiler binayı rahatsız oldular. Ben sizin aracılığınızla içişleri bakanlığına sesleniyorum. ya şu binayı yıksın parasını versin bunlara ya da bir sağlık ocağına yaptırsınlar. Bütün aileler olarak babalar karar vermişiz. Devlet buna el atmaz ise ana babalar el atacak. Çünkü buna bakacak tahammülümüz kalmadı” dedi.
“Ne istiyorsunuz bizden ya?”
Göz yaşları içerisinde çocuklara terör örgütü tarafından baskı ve işkence yapıldığını belirten Baba Begdaş, “Düşman karşıda bir şey yapamıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı. Benim Kürtlükle de hiçbir sorunum yok. Benim oğluma sorunum var. Benim ciğerimi versinler. Tekrar İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Buraya bir çare. Ben burayı görmek istemiyorum. Benim oğlum buradan gitti, burada kayboldu. Burası meclis kapısı, arkası Kandil kapısı. Çünkü benim artık gücüm kalmamış. Yolda yürüyemiyorum ben. Benim yuvam dağıldı. Bu anaların babaların evlatlarını versinler. Benim gücüm kalmadı. Benim artık buna tahammülüm kalmamıştır. Çünkü ben biliyorum oğlum ne haldedir. Çocuklarımıza işkence yaptırıyorlar. Baskı kullanıyorlar. ya Allah’tan korkun ya. ya vicdana gelin yahu? Bir kendinize gelin ya. Ne istiyorsunuz bizden ya?” diye konuştu.
Yapılan açıklamanın ardından aileler çadıra geçerek nöbetlerine kaldıkları yerden devam ettiler.
Kaynak: İHA