Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde geçen sezon gol kraliçesi olan Zelal Baturay’ın Diyarbakır sokaklarında erkek çocuklarla top oynarken keşfedilmesiyle başlayan futbol kariyeri, hayatını değiştirdi.
Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde geçen sezon gol kraliçesi olan Zelal Baturay’ın Diyarbakır sokaklarında erkek çocuklarla top oynarken keşfedilmesiyle başlayan futbol kariyeri, hayatını değiştirdi.
Maddi imkansızlıklar, çevre baskısı, babasını kaybetmesi ve Türkiye’de gelişim sürecinde olan kadın futbolunda yaşanılan sıkıntıların üstesinden gelen 25 yaşındaki Zelal Baturay, başarılı performansıyla büyük kulüplerin dikkatini de çekmeyi başardı.
Dört çocuklu bir ailenin tek kız çocuğu olan Zelal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden beri futbola ilgi duyduğunu belirterek, “Küçükken bana bebek verdiklerinde istemiyordum. Sürekli sokakta kardeşlerim ve ağabeylerimle futbol oynuyordum. Sokakta oynarken hocalar gördü ve beni takımlarına davet etti. Ancak onlar da erkek takımlarıydı. Onlarla antrenmana çıktım. 2009’da lisansım çıktı.” dedi.
Kariyerinin ilk döneminde erkek çocuklarıyla antrenmana çıkmanın kendisini hırslandırdığını anlatan Zelal, “Erkeklerle antrenman yapmak daha iyi, daha fazla gelişiyorsun. Ancak fiziksel olarak bizden üstünler. Yoksa tekniğim onlardan daha iyiydi.” ifadelerini kullandı.
“Evden kaçıp antrenmana gidiyordum”
Zelal Baturay, futbolculuk kariyerinin ilk döneminde çevre baskısına maruz kaldığını dile getirerek, “Bazen annem izin vermiyordu ben de evden kaçıp antrenmana gidiyordum. Okulda dersim olduğunu söyleyip antrenmana gidiyordum. Komsularımız, ‘Git evinde bulaşık yıka, annene yardım et. Erkek misin futbol oynuyorsun.’ diye sürekli beni azarlıyordu. O dönemde annem ve babam bana destek oldu.” diye konuştu.
Elde ettiği başarılardan sonra kendisine olan bakış açısının da değiştiğini vurgulayan Zelal, “Eski okul arkadaşlarım arıyor, ‘Seninle gurur duyuyoruz.’ diyorlar. Diyarbakır’a gittiğimde kardeşimin arkadaşları, ‘Biz de senin gibi olmak istiyoruz.’ diyorlar. Bana sorular soruyorlar, birlikte futbol oynamak istiyorlar. İlgi daha da arttı. ‘Kızım da futbol oynasın.’ diyenler var. Eskiden 11 kişi toplayıp maç oynamak için ev ev geziyorduk. Şu an öyle değil. Hangi takıma bakıyorsan lisanslı 30 üstü oyuncusu var.” değerlendirmesinde bulundu.
“Futbol benim hayatım”
Futbolun hayatındaki öneminin çok büyük olduğunu dile getiren Zelal, “Futbol benim hayatım. Başka hiçbir şey yapmak istemiyorum. Babamı kaybettikten sonra futbola daha çok bağlandım. Babamı kaybettiğim ilk zamanlarda futbolu istemiyordum. Babam futbolu çok seviyordu. Sırf onun için de biraz daha çok çabalıyorum. Keşke geçen sezon şampiyon olsaydık, ona sözüm vardı. Sözümü tutamadım ama gol kraliçesi oldum. Keşke o da görseydi. Futbol benim için çıkış kapısı. Babamı kaybettim, kim bakacak. Annem, ben ve kardeşlerim varız. Bir yerden sonra futbolu işe döküyorsun. Para kazanıyorsun, çok şükür kazanıyorum, aileme bakıyorum. Bir evimiz var. Benim de katkım oldu.” şeklinde konuştu.
Zelal Baturay, geçen yıl babasını kaybettikten sonra bir süre futboldan uzaklaştığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Babamı kaybettikten sonra çok kötü oldum. Futbol oynamak istemiyordum. ‘Sahada, tribünde o yoksa benim için futbol bitmiştir.’ dedim. Her şeyi boşladım, kramponlarımı attım. Sezon açıldı başkan ve arkadaşlarım aradı, gelmemi istediler. İstanbul’a geldim hocama, ‘Lisansımı ne yapıyorsanız yapın artık kesinlikle futbol oynamak istemiyorum, futbolu bıraktım, bir daha beni aramayın.’ dedim. Sonra tekrar Diyarbakır’a gittim. Sezon açıldı. Ben de matbaacıda çalışıyordum. Çünkü para kazanmam, eve bakmam lazımdı. Sonra hocamız aradı, ‘Gel Antalya’da oyna, sonra bırakmak istiyorsan bırakırsın.’ dedi. Oraya gittim ama yine kötü oldum. Golleri atıyorum, ağlıyorum. İki üç maçtan sonra ‘Beni görüyor, bırakmamı asla istemez.’ diye düşündüm. Sürekli aklıma geliyordu, ondan kuvvet alıyordum. Final maçında keşke tribünde onu görseydim. Çok istedim onun orada olmasını. Ancak ona en güzel hediyeyi götürdüğümü düşünüyorum. Plaketimi ve madalyamı alıp onun yanına gittim. ‘Bak bir şeyleri başardım baba.’ dedim. Eminim o da orada olsaydı sahaya iner ve ‘Seninle gurur duyuyorum.’ derdi.”
“Babam için kariyerimde Galatasaray formasını giymek isterim”
Zelal Baturay, formasını giydiği Fatih Vatanspor’da çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Hedeflerim arasında A Milli Takım’da oynamak da var. Ben takımımı çok seviyorum. Birçok yerden transfer teklifi de aldım. Başkanımdan, teknik heyet ve arkadaşlarımdan çok memnunum. Arkadaşlarımla çok mutluyum. Ancak babam fanatik Galatasaraylıydı. Ne olur ne biter bilmiyorum, kader kısmet bu işler ama kariyerimde sadece babam için Galatasaray formasını giymek isterim.” ifadelerini kullandı.
Galatasaray ve Fenerbahçe gibi büyük camiaların takım kurmasıyla kadın futbolunun daha da gelişeceğini belirten Zelal, “İşin içinde büyük camiaların olması çok önemli. Beşiktaş zaten vardı. Süper Lig gibi kadınların da ön planda olmasını istiyoruz. Çünkü gelişmesi lazım. Bazen taksiye bindiğimde futbolcu oyduğumu söylüyorum. Bana ‘Bildiğimiz futbol mu, elle mi ayakla oynanan mı?’ diye sorular soruyorlar. Benden sonra gelecek kardeşlerim bu sorulara maruz kalmamalı. Biz yaşadık, onlar yaşamamalı. Kadın futbolu gelişiyor, geçen sezon maçlar televizyondan yayımlandı. Türkiye’de kadın futbolu çok iyi yerlere gelecek.” değerlendirmesinde bulundu.
“De Bruyne ve Neymar’ı örnek alıyorum”
Zelal Baturay, sahada hücum bölgesinde görev yaptığını belirterek, “Forvetlerden Romelu Lukaku’yu beğeniyorum ama en sevdiğim futbolcular Kevin de Bruyne ve Neymar. Açıp videolarını izliyorum ve ne yaptıklarına bakıyorum. Yaptıklarını deniyorum. En çok onları örnek alıyorum. Mevki olarak sol ve sağ açıkta da oynadım. Geçen sezon forvet arkası oynadım ve 7 golle gol kraliçesi oldum. Hücum oyuncusuyum.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA